İçinde yaşadığımız süreçte baş gösteren sorunların birbiriyle bağlantılı olduğunu,bunların bir diğerini ötekinden bağımsız ele alınmayacağını bilince çıkartmak için belirli olguları kronolojik olarak tekrarında yarar umuyorum..
Türkiyede yaşanan sorunların geri planını anlayabilmek için,:
Ekonomik gelişmiş düzeyi ile Sosyal-siyasal ve inanç bazında AB ile Türkiye'yi birbiriyle mukayesse etmemiz gerek(!)
Türkiye uluslararası birçok anlaşmayi ; insan hakları-farklı inanç-kültür ve etnik gruplar.çevre ve şehirlerin eşit gelişmesi ve tarihi değerlerin korunması nı AB uyum yasalarına entegre olma konsepti vb.ni taahüt ederek imzalamış ve deklere etmiş olmasına rağmen pratik uygulamalarda o anlaşmaları ihlal ederek suç işlemiştir..Avrupa insan hakları mahkeme kararları bunun canlı delilleri...Bu anlamda BDP 'nin dillendirdiği 'demokratik özerklik' denilen safsata AB uyum yasalarının bir gereği olarak Türkiyenin gelişmemiş şehirlerinin de geliştirilmesi için öne sürülen bir evödevi..bunun için boşuna görültü çıkartılıyor ve savaş ın çıkması da gerekmiyor..
Türkiye:Hantal bir ordu besliyor...harcamaları,omuzu kalabalık askerlerin mal varlıklarının dökümü yapılmamakta..Bu ordu yıllardır savaşıyor..bu günde savaşıyor..bu savaş giderleriyle..gelişmemiş şehirlerin arz ve pozisyonuna göre büyük üniteler kurarak hem işsizliği ve fukaralığı önlemiş olurlardı hemde oralara sosyal hizmet - alt yapı hizmeti sunmuş olurlardı..tarımı-hayvancılığı ve yaylaları tamamen öldürmüş bu savaş..Türkiye bir tarım -hayvancılık ,sebze ve meyve ülkesidir.ağır sanayi vb şeylere ihtiyacı olmadığı gibi sanayi ekolojik dengeyi ve klimayi bozuyor..bunun yanı sıra neredeyse her bir km ye bir cami yapılmış..azınlıkların yaşadığı şehirler ağırlıklı olarak Kürtlerin bulunduğu ikametgahlar,asker ve kolluk güçlerinin kıskacı altında hatta çoğu şehir-kasaba ve köylerin etrafı mainlenmiş...30 yıldır PKK ile verdiği mücadelede,yakılan -yıkılan ve göçürülen köylerin haddi hesabı yok..faili mechul cinayetler...bu adı konulmadık savaş bütün belirsizliği ile evlere -yüreklere binlerce ateş düşürmüş..binlerce insan kayıp—bir o kadarı hapishanelerde..dağlarda..çoğu insanlarımızda batılı metropollere göçerek,savaşın acılarını en ağır biçimde oralarda yaşamaktadırlar..
Türkiye Bir islam ülkesi ve bütün komşularıyla sorunlu,kendi içindeki azınlıklarla sorun yaşıyor..hiç bir islam ülkesinin diğer bir islam ülkesiyle arasındaki sınır kaldırılmadığı gibi,kalın duvarlar-telörgüler-mainler ve askeri güçlerle korunuyor..
AB ülkeleri ise..kendi aralarındaki sınırları kaldırarak,birbirileri ile barışıklar..40 yıldır yeni bir klise yaptıklarını duymadım..ama eski de var olanları onararak koruyorlar..istisna olarak kendi içlerinde yaşayan azınlıkların kendi ibadetlerini ifa etmeleri için değişik inançlar ın ibadethanelerini inşa etmelerini ve oralarda özgürce ibadetetmelerini destekliyorlar..
AB ülkelerinde hiç birinde insan guruplarının-azınlıkların kendi dilleri ve inançları yasaklanmıyor,böylesine bir tartışma da yok..binlerce kültür -dil bir renk harmonisi gibi iç içe ...
Bütün islam ülkeleri birbirileri ile kendi diktatörleriyle çatışma içinde,diğer inançta olan komşularına savaş açmişlar.. islam= savaş..islam = şidet olarak karşımıza çıkıyor..
Militarist..hiyerarikşik,ve Ataerkil bir toplum,
Ötekileştirdiklerin inanç ve ve yaşama değerlerine tahamülsüz..
Vasiyetinde 'mezarıma bir bardak şarap dökün' diyen şairin mezarını paramparça eden,ben komunistim,ateistim öldüğümde dini tören istemiyorum diyenlerin naaşı üzerine TC bayrağı atıp onu müslüman inançlarına göre gömecek kadar da hoyrat ve çağ dışı..
Bunların yeni anayasası nasıl olur?
Bu tarihi değerlere sahip zengin mozaiği nasıl bir arada tutacaklar?
Bu konuda ötekileştirdiklerini de dinlemeden yapacakları bir yenilik(!) kimseyi mutlu etmeyeceği gibi sorunun çözümsüzlüğünü dahada derileştirmez mi?
Ayni zamanada demokrasinin sigortası Kürt sorunun çözümündedir..AKP iktidarının iyi kürt-kötü kürt..müslüman kürt .bölücü kürt algısı doğru değildir.ve bu süreçten sonra her iki tarafında ölümlerinden bu iktidar sorumludur..
Bu savaşın merkez komuta yeri Ankara ve İmrali dır. Ve bu merkezlerden bi haber ne fıratın bu tarafında bir koyun yitirilir nede öte tarafında...
Eğer diasporada Kürd örgütleri ve önemli şahsiyetleri 'kürt açılımı ve barış' konusunda ortak akıl etrafında birleşerek..sözüm ona Sayin Burkay vb. Akil adamaları ülkeye göndermiş olsalardı..o karşılama biçimini hiç kimse garipsemezdi......hatta karşılıklı güven ve jest esprisi ile sorunun çözümüne de katkısı olurdu....
AKP nin Barış ve açılıma destek adı altında alelacele iskandinavya dan-sürgünden getirdiği Kürdistan Sosyalist Partisi eski lideri Sayin Burkay..i devlet töreni ile karşıladıktan sonra...özel polis orduysuyla .büyük bir askeri taaruza geçmenin mantığı.. kürdi-kürde karşı kullanarak tasfiye etmekten başka ne olabilir diki? Bu tip kasaba cambazlıkları ile daha çok akıllara 'bizansta oyun bitmez' algısını düşürmüş oldular....
TC ordusunun Sınırötesi geçişleri elbette yeni değil..ancak ortadoğunun böylesi hassas bir süreçten geçtiği bu momente,büyük bir altüst yaşanıyor..
Türkiye ve iranın çırpınışlarıda iki taraftan Kürtleri kısgaca alarak ; kendi hegemonyası altındaki kürtlerin ellerini ve ayaklarını bağlamak,etkisizleştirerek tasfiye etmektir..Kürtler üzerindeki bu psikolojik savaş aynı zamanda onları bütün yaşama hakları gaspedilmiş unsurlar olarak karşı harekete zorlama eğilimidir.Kaldıki yaşanılan olaylarda bariz bir biçimde gösterdiki askerlerin gelişi güzel döşedikleri mainler bu mobilizazyonda kendi başlarına bela..kurdukları tuzaklara kendileri düşüyor..bütün bu ölümleri fırsat bilen sistem bunları ırkçı politikalarına alet ederek,kürtlere karşı ..linç eylemine ve şiddete dönüştürüyor..
Kürt cephesindende KCK den sert demeçler-bildiriler geliyor..'Eğer Başkanımıza bir şey olursa savaşı heryere yayar ve hertarafı yerle bir ederiz..' türünden.
Yıllardır müthiş bir lojistik destek ve halk desteği var.onca gerilla eğitiliyor..sınır ötesine çekilen...önü tutulmayan...vb.açıklamalarla TC ile restleşmeler..yoksa bir yanılsama mı? Oysa ki Sabrı taşan(!) Müslüman başbakan bütün devlet gücünü mobilize ederek kürt coğrafyasını hallaç pamuğuna çeviriyor..bunun karşısında seferber olmayan bir kurtuluş hareketi neferleri..salt Kendi liderlerine dokununca mı kıyameti koparacaklar?
Ulusal kurtuluş normlarına - ruhuna uymayan bir duruş ve tutum ....
İşin teferuatlarına fazla girmeden,asıl ana sorunu çözerek ilerde kurulacak dialoglarla sorunun ayrıntılarına inmek olası.adres kandil değil...İmralı ve ankara..
işin özü şu her iki karar merkezine,karşı savaş ve ölümleri istemeyen İnsanların,siviltoplum örgütlerinin baskı yaparak bu şiddet aygıtı -savaşı durdurmak zorundadırlar.
Dipnot : Birêz Adil Duran, senden îkî rîcam vardir... 1 - Keko, ben son zamanlarda, saglik durumumdan dolayi, yazar arkadaşlarin, yazilarini dûzenlîyemîyorum, senden rîcam, bu yazinda ûnlem, soru îşaretî, rûvgûl, nokta, pagagraf gîbî vs. dûzenlemelerî yap, tekrar bana yola, dûzenlenmîş yazini yayinliyayim... Keko, kelîmelerî vûrgûl ve nokta île bitîşîk yaziyorsun, lûtfen bu dûzenlemelerî de yap...
2 - Kurdıstan´i ideoloji doğrultusunda, doğru belirlemeleri saptamak vede uygulamak yurtseverlerin en ve en temel hakkı ve güçlü silahı olmalıdır. Kurdıstan sorunun gerçek çözümü ulusal kurtuluş devrimiyle nihaileşen bağımsızlığı ve devletleşmesidir. Görevımız, Türkiyeyi demokratikleştirmek değildir, görevimiz, Türkiyeyi yenip tarihin karanlığına gömmek dir... Bu nedenle Türk devletinin akıl hocalığını yapmak yerine TC yi nasıl yeneceğimizin projelerini hazırlamamız lazım... Bu örnek olarak, hazırladığım Büyük Kurdıstan Projesinin linkini aşağıda yayınlıyorum.
Silavên minê germ û silaven biratî ya Kurdewarî ji bo te.
Hezar salê, Dagirkerên Kurdistan ê, Bav û Kalê me, bi şiklên Curbe-cur kuştine. Dema em, Kurdistana mezin, çê nekin, ewên hîna, Hezar salên din jî, me û Zarokên me, bi şiklên Curbe-cur, bikujin. Divê em, dawî li şeş devletên îro, ''1-Tirkiye, 2-Îran, 3-İraq û Kuweyt ê, 4-Surîye, 5-Azarbeycan û 6-Lûbnanê '', bînin Çend Welatên Gelên Arî lê dijîn, tevê Nexşê Kurdistan ê bikin û wekê Împaratorî ya Medya yê, Kurdistan mezin, çê bikin. Û paşê jî, emê Kurdistana Piroz, bikin Kele ya Demokrasî yê...