KURDUN SEVINCI

Wext: Wednesday, 23.November. @ 00:00:00 CET

Mijar:

Kurdistan kurulali 14 yil olmustu. Kurtler bin yillar boyunca yasadıkları esaret hayatindan buyuk bedeller odeyerek ozgurluklerini elde etmelerinin 14 uncu yılıydı. Ben daha once de buralara gelmiştim 25 yil onceki halini de biliyorum kurdistanin. Yillar once kurdistana ilk gelisimde tanistigim ve o gun bu gundur kardesim den de ote yakin olan cemil balta adindaki kurt gencini tanimamla bu ulkeye olan dostlugum ve sevgim beni her yil buralari gormeme sebep oluyor. Bu ulkenin guzelligi ve insanlarinin caliskanligi beni hep etkilemistir.. kurdistan a ilk gelisimde ki halini ve simdiki halini kıyaslayinca ne kadar hakli hakli oldugumu biliyorum dusuncemde.

Bundan tam 25 yil onceydi universite de ortadogu halklari uzerine master yapiyordum benim tez konum kurtler idi. Son sınıftaydim ve tez hazirlamam gerekiyordu ortadogu ile ilgili olarak. Bir kurumdan elde ettigim burs ile ortadoguyu yerinde gormek ve hazirlayacagim tezin ancak yerinde ve yasayarak daha iyi olacagini dusunerek bu gunku kurdistan topraklarina geldim. Kurdistana ilk geldigim zaman daha bagimsizligini kazanamamişti. Kurdistan denilen bu cografya da 4 ulkenin egemenligi vardi. Yani kurdistan 4 ulke arasinda paylastirilmişti. Ve kurtler 4 parca halinde bu ulkelerin hakimiyetinde idi. Almanyadan ucakla ilk olarak turkiyeye geldim ve calismalarima basladim. İlk olarak İstanbul a geldim.. İstanbul cok guzel bir sehir hayran kaldim …

Ordan da diyarbakirin yolunu tuttum.. diyarbakira 24 saatlik bir yolculuk la anca vardim. Daha sonra sehir otellerinden birinde kendime bir oda tuttum. Diyarbakir a geldigimde kendimi bambaska bir dunyanin icinde buldum. Mistik bir mekan diyarbakir. Cok farkli bir mekan. Sokaklarini gezince kendimi ortacag avrupasindaki bir zaman dilimi icinde buluyordum. Gordugum insanlarin cogu benim yabanci oldugumu hemen anliyorlardi. Ve anlamadigim bir dilde konusuyorlardi. Sonradan ogrendim ki bu dil kurtce idi. Cok sıcak kanli davraniyorlardi hepsi de guler yuzle karsiliyordu beni her gorduklerimde. Sokaklari tıpkı Milano sokaklari gibi kaya taslari ile dosenmisti. Ve surlarin ihtisamı beni buyulemişti. Sokak aralarinda gezinirken kendimi Milano da yuruyor gibi hissediyordum.

Sokaklar cocuklardan gecilmiyordu. Her sokakta onlarca cocuk ve surekli kostuuyorlardi. Cocuklarin cogunun elbiseleri yirtik ve yamaliydi . bir cok insani gordum hep boyleydi yaslisi genci cogu boyle yamali giyiniyordu. Cogunun ayaginda lastik ayakabi ve cogunda corap yoktu. Oldukca yoksul olduklari her taraftan belli oluyordu. Bir an kendimi dusunurdum bu insanlari incelerken. Biz avrupanin en modern sehirlerinde yasarken her turlu zenginlikleri yasadigim ulkemin ne kadar kiymetli oldugunu bu arada daha iyi anliyordum. Diyarbakirin sur içi bolgesinde yogunluklu olarak yasiyorlardi… surun dısında ise ucsuz bucaksiz uzum baglari vardi. Cok guzel bir havasi ve tertemiz suyunun da oldugunu soylemeliyim. İctigim en guzel sularin diyarbakir sulari oldugunu kesinlikle soyleyebilirim.sehir suyu sebekesinin diyarbakir a karacadag dedikleri bolgeden geliyormus. Yaz ortasi ve hava cok sıcak oldugu halde suyun neden soguk oldugunu sonradan ogrenecektim. Bu su daglardan eriyen kar sulariymiş ve 2000 yila yakindir da bu sehrin suyunu ordan getirtmişler. Asagi yukari bir hafta sadece gezip insanlari ve sehri inceledim. Tabi bu arada ufak tefek arkadasliklar da kurdum. Ama dillerini bilmedigimden dolayi sadece el işaretleri ile anlasmaya calisiyordum. Daha sonra kendime bir yardimci bulmaya karar verdim. Ve İngilizce bilen bir genc ile tanistim. Adi cemil idi ve bu genc ile daha sonra cok iyi dostlugumuz olacak ve kardesim den de ote bir yakinligim olacakti. Cemil ile tanistigimizin ilk gunlerinde cemilin cok tedirgin oldugunu hissediyordum ama bir turlu kendisine sormuyordum sebebini. Ayrica cemilin cok kulturlu ve kendini yetistirmiş ve de cok zeki biri oldugunu da belirtmeliyim.

Cemil e ne soruyordum sa bana hemen cevap veriyordu… bilmiyorum dedigini de zaten hic gormeyecektim hic bir zaman.dedigim gibi cemilin biraz tedirgin ve urkek davrandigini hissettigimde ona sormaya karar verdim. Cunku benden ayrilabilecegini havasi vermeye baslamişti.

Kendisine sordum bu urkek ve bir nevi korkulu davranislarinin sebebini. Benimle ilgili bir sorun muydu onu merak etmiştim. Ve de bu guleryuzlu tek yardimcimi da kaybetmek istemiyordum pek. Sordugumda bosver dercesine kafasini salladi. İki üç kez ısrar edince anlatmaya basladi polisin kendisini rahatsiz ettigini. Benden ayrildiktan sonra onu alip benim hakkimda bir suru soruya tabi tutuldugunu. Benim kim ve ne amacla heldigimi diyarbakira nicin geldigim ve benim neden cemil ile gezdigimi,ben ve cemilin neyin pesinde oldugumuzu vb bir suru soru sormuslar. Bir de gozdagi vererek benim hakkimda kendilerine surekli bilgi gondermesini istemişler cemilden. Cemil de bundan dolayi benimle artik gezemeyecegini ve benim hakkimda gidip polise bilgi vermektense olmeyi bile goze alabilecegini soylemesi beni cok duygulandirdi.ve cemile kadri doslugum o gunden sonra basladi. Guvenebilecegim bir insanin varligi hissi beni bayagi duygulandirdi ve cemile dedim ki. Eger sana ne sorarlarsa ne goruyorsan soyle onlara.. sorun degil cunku ben sadece tezim icin yazacagim yazinin gercekciligi acisindan direkt olarak bu cografyada ve yasayarak yazmak istiyorum. Bu bilimsel bir tez … sıkılmana gerek yok dedim. Ve ertesi gun kendim gittim polis ile gorustum tabi cemil ile birlikte . cunku o bana tercumanlik yapacaktı. Ve kurtleri inceledimi soylemedim tabiî ki..cunku cemil bana kurtleri incelemenin burada yasak ve suc oldugunu, ve uluorta kurtlerle ilgili sorular sormamam gerektigini, aksi taktirde ansizin bir gecede buhar olup ucabilecegimi de soyleyince bayagi irkilmiştim. Bunun icin tezimi cok gizli ve farkli metot kullanarak yazmam gerektigini de anlamiştim. Bu yuzden polise bu sehri merak ettigimi ve bir sure burada yasamak istedigimi soyledim. Ve uzun bir konusmadan sonra ayrildik polisten ben ve cemil. Bir hafta olmustu cemil ile tanismamiz ve onu gercekten cok sevmiştim bu kararli ve korumaci tavri beni etkilemişti.

Ve onunla konusmaya basladik. Cemil de bir kurt tu. Ve cemilin cok seyler bildigini ama disariya pek yansitmadigini da gormustum ayni zamanda. Ve ondan bana kurtleri anlatmasini istedim.

Durdu ve yuzume bakmaya basladi.. alayli bir gulumseme ile kurtlerin neyini anlatayaim sana? Her seyini dedim bildigin her seyi anlat bana dedim. Hem merak ediyorum kurtleri hemde tezim icin bana lazim olan bilgilerde de bana yardimci olur dedim. Ve kurtler ile ilgili olarak neleri biliyorsa anlatmasini istedim. Tarihini kulturunu, sosyal yapisini ,kultur gelenek ve gorenekleri ile ilgili ne varsa dedim. Dondu bana dedi ki sana kurtleri anlatmaya baslasam ancak bir ayda bitiririm. Ve bu da ansiklopedi kadar buyuk bir bilgi olur. Dedi ve bosver dedi. Her zaman kullandigi bu bosver kelimesi de dikkatimden kacmiyordu.. neden bosver? dedim…surekli bosver diyorsun dedim. Bu kelimeyi bize tarih ve esaret ogretti dedi. Binyillardir egemenlikleri altinda yasadiklari turk ve arap ve farslilar in onlari esaret altinda tutmak icin cevirdikleri dolaplar ve attiklari yalanlar yuzunden kurtlere verilen hiçbir vaadin dogru olmamasi onlarda belli bir sure sonra kim ne derse desin hepsi yalandir . bu yuzden olmayacak seylere kanmamak icin reflexsel olarak kullandiklari bir terim olmus bosver kelimesini. Ayrica zoruma gidiyor dedi … dusunmek istemiyorum bazen hic bir seyi. Cunku dusundukce hırslaniyor hırslandikca kendimden geciyorum dedi. Ama arasira sok sevdigim ve bildigim insanlarla anca konusuyorum veya konusabiliyorum dedi. Ve yogun ısralarima karsin sakin bir yerde oturalim yarin orda konusalim dedi sana her seyini anlatacam. Dedi beni sevdigini ve bana guvenebilecegine kanaat getirmişti. Tamam dedim. Yarin sakin ve sessiz bir yerde bir araya gelelim ve seni dinleyeyim o zaman dedim. Ve o evine gitti bende otele.

Ertesi gun geldi ve bana dedi ki hadi bize gidelim ve orda anlatayim cunku uzun surer dedi. Uzun surse de bizim evde kalirsin dedi . kabul ettim … ve o gun gun boyu dolastik .. esnaf ile sakalasmayi pek severdi ve tum esnaf da onu cok seviyordu. Kendimi cok sansli sayiyordum bu yuzden de. Aksama dogru evine gittik cemilin. Babasi karsilamisti bizi kapida . iceri buyur etti bizi ve beraber iceri girdik. Geniş bir avlusu olan cok tatli bir evleri vardi. Diyarbakir da her evin mutlaka kendine ozgu bir avlu bulunmasina ozen gosteriliyordu… avluda oturduk cemilin annesi ve kardesi ile tanisma firsati da buldum ayni zamanda. Bana cok sempatik ve guler yuzlu davraniyorlardi. Kendileri ile daha sonra uzun surecek doslugumun ikinci temeliydi bu tanisma. Daha sonra cemilin annesi beni de kendi oz oglu olduguma bile inandiracak kadar yakinlik gosterdi. Aksam yemegini beraber yedik onlarla. Ve daha sonra cemil beni evin daminda yazin kurduklari ve orda yattiklari bir taht bulunuyordu.uzerinde kurmus olduklari minderler de aksamlari onlarin dinlenme yeri imiş.

Bu aksam burayi bana ayirmişlar burada kalacagim soylendi cunku. Daha sonra cemil ile dama cıktık . gogyuzu yildizlardan gecilmiyordu. Gordugum en parlak yıldızlari seyrediyordum. Cok guzel bir ortam anlatamam… ancak yasamak lazim. Neyse yemekten sonra dama cıktık ve acik havada damda kurulu minderlerimizin ustune oturduk. Tabi bu arada kacak cay dedikleri Seylan caylarimiz da gelmisti. Cokguzel de kokuyordu. Yavas yavas ictik caylarimizi ve cemil basladi anlatmaya , bende dinliyordum. Tabi İngilizce anlattigi icin kimse bizim yanimiza gelmedi ben ve cemil tek idik damda ve gercekten de cok huzur verici bir ortamdi. Basladi cemil anlatmaya….biz kurtler dedi. Tarihin ve insanligin ilk mirascilarindaniz…ben tarihci falan degilim ama.. dedi . soylediklerim in hepsi de dogru ama…

Biz kurtler kendimizi bildik bileli bu topraklarda yasariz. Biz kurtlerin gercekten cok zeki milletiz ama akilli olmayi bir turlu beceremedik…biraz da bulundugumuz topraklarin da bunda payi var cunku. topraklarimiz gerek yerustu vede gerek yer alti zenginlikleri bakimindan cok zengin ve bereketli dir. Her zaman cografik olarak cazibesi olmustur diger kavimleri cezp etmesi acisindan. Bu yuzdendir ki 2-3 bin yildan beridir burada sayisiz savaslar yapilmis ve cok buyuk kayiplarimiz olmustur. Tarihte bu cografyaya (Mezopotamya bolgesi ) kimse tam hakim olamamiştir kurtlerden başka. Gelmişlerdir zafer kazanmişlardir ama hiçbir zaman hakim olamamiştir buralara hic kimse. Bir sure sonra cekip gitmişlerdir zamani gelince… bizimkisi sadece biraz talihsizlik diyebiliriz tum yasananlara sadece. Cunku bizi hiçbir yenememiştir bize egemen olanlar . ancak bizden birilerini satin alarak egemen olabilmişlerdir bu topraklara. Ve bizden satin aldiklariyla bizi yonetebilmişlerdir bin yildir.

Ve bizim tarihimizi ve kaderimizi tanrinin kendisi bizzat cizdi diyebiliriz. Taa zerdest in avestasinda gorebiliriz bizim bu gunku halimizi. Orda tasvir edilmiştir bugun yasadiklarimizin hepsi.

Buyuk ve gorkemli medeniyetler kumrusuz zamaninda medler zamaninda ve mitaniler zamaninda. Med imparatorlugunu kurdugumuz zaman Mezopotamya da kurdugumuz medeniyet diger tum medeniyetlerin de tetikleyicisi olmustur zamaninda. Med imparatorlugunu kurdugumuzda atalarimiz caglarinin en gorkemli yasam tarzini kurmuslardi… o zaman lar diger ortadogu halklari bizim medeniyete gıpta ile bakmakta idi. Ve sahip oldugumuz bu medeniyet diger barbar kavimlerin bizim uzerimize saldirilar yapmasina ve elimizdeki zenginliklere sahip olma arzularini kamciliyordu. Sayisiz seferler yapimiştir bu topraklara bir cok millet tarafindan ve surekli savas mak zorunda kaldik biz kurtler. Ama en buyuk darbeyi islamiyetin geldigi ve arap akinlarinin basladigi zamanlarda almistir kurt milleti. Cunku İslamiyet ile birlikte cok uzun surecek bir asimilasyon ve parcalanma surecine girmek zorunda kalmiştir kurtler.

Cunku islamiyetten onceki savaslarimiz toprak ve medeniyeti koruma savasi iken İslamiyetin gelmesi ile ummetcilik ve din savaslarina yerini birakir savaslarimiz. Ve daha onceleri kendimize ait idealler ve servetlerimiz icin savasirken İslamiyet ile birlikte bu degisecek ve tamamiyle İslam dini adi altindaki gizli arap milliyetciliğinin yayilma politikalarinin aleti ve askerleri olarak bu gune kadar surecek tarihi bir hatanin en agir bedellerini odemek zorunda kalacaktik. İslamiyetten onceki durumumuzda kurdistanda cok rahattik. Cok verimli topraklarimiz vardi. Tabiî ki dusmanlarimizda bir o kadar..kendi aramizda kavgalarimiz oluyordu ama bizi yipratacak duzeyde degildi. Bir tarafimizdan amca ogullari oldugumuz persler ve digeryandan da Grekler ile cavasiyorduk tarih boyunca. Arasira Araplar ile de savasiyorduk ama pek bizi yenemiyorlardi.. cunku onlar ile hic bir ortak yanimiz yoktu ve savasa girdigimizde topyekun olarak kurt arap savasi seklinde geciyordu. Bu da bizim zaferlerimizle sonuclaniyordu. Yani anlayacagin bize pek tesiri yoktu bu savaslarin. Ama islamiyetin dogusu ile tum hayatimizin alt ust oldugu ve kendimizi bir daha toparlayamayacagimiz bir vehamete maruz kaldik. Kendisi de bir kurt olan peygamber muhammetin Araplara İslami teblig etmesi ve araplarin belli bir sure sonra İslamiyet sayesinde birlesmesi ile Araplar ortadoguda bayagi organize olmaya basladilar. Cunku islamiyetten once Araplar daginik ve basibos kabileler halinde idi . ve kendi aralarinda surekli catistiklari icin etraflarina zarar veremiyorlardi. İslamiyet gelmeden cok uzun zaman once medya imparatorlugu zamaninda kurdistandan bir bolum insan bu gunku Arabistan a goc etmistiler.. med imparatorlugunun bir uyesi olan bu insanlar orda yerleserek med liler anlamina gelen MEDINE sehrini kurmuslardi. Ve ordaki Araplar ile beraber yasamaya basladilar. Araplar bu insanlarin gelenek ve ustun kulturlerine hayran kaldilar onlarin yasam bicimlerini taklit etmeye basladilar . oyleki bu yasam tarzi onlarin uygarlik kelimesine denk gelen ve medlerin yuksek yasam ve kultur yapisini uygulamaya basladilar. Ve bu yasam tarzina da MEDENIYET yani medyali yasam tarzi anlami verdiler. Bu tarzi benimsemeyenler de bedevi olarak aniliyordu. Bu gun de kentli olmus Araplara medeni denmesinin sebebi tamamiyle med yasam tarzini benimsemelerinden kaynaklanmaktadir. Sozu fazla dagitmadan devam edeyim. Dedi cemil.

Bu gun arapca da ve kuran da gecen bir cok kelimenin kokunun kurtce veya o zamanki deyimle medya dili ile olmasi da bu yuzdendir. Araplarin oyle berbat bir yasam tarzlari ve her turlu pisliği barindiran yasam tarzlari onlarin tanri tarafindan duzene koyulmasina bile sebep olmustu. Bu yuzdendir ki islamiyeti gondermek zorunda kalmisti. Tabi bu dini gonderirken de Muhammedi gorevlendirmesi ve onun da medyali yani kurt olmasi ileride kavminin binlerce yil perisan olmasina sebep olacakti.

Cunku İslamiyet araplarin o gun yasadiklari igrenc yasam tarzinin terk etmelerini ve kavim olarak insani degerlerin ve tanrinin emrettigi duzende yasamalari gerektigi seklinde gonderilmişti.islam dini caginin yeni ve ileri versiyonlu bir din idi. Ama İslam ogretisinin aynisini zaten yasiyorduk. Cunku zerdustluk te de bu kurallarin cogu vardi ve binlerce yildian beri zaten uygulaniyordu. Ve kurd toplumunun boyle bir dinin gonderilmesi icin herhangi negatif yasam tarzi da yoktu. Yani zaten tanrinin emrettigi ve Araplara gonderdigi dinde yazilanlarin cogu zaten kurt toplumunun ruhuna işlemisti binlerce yildir. Ve hatta o donemlerde kurt hukumdarlarinin adalet kavramina gosterdikleri onem sonradan halife olacak olan omerin bile ben adaleti noshi revan dan ogrendim demesi de buna ornektir Noshi revan o zamanlar iran da hukumdar idi ve adaleti ile namsalmisti. İslamin gelisi ve araplarin birlesmesi , bolgede etkin guc konumuna gelmesi ve islamiyetteki bu dini yayin ve diger toplumlari da bundan haberdar edin mesaji ileriki yillarda arap milliyetciliginin yayilma stratejisinin cok iyi bir aracı olarak kullanilacak ve arap kulturunun ve arap ahlakinin arap olmayan diger milletlerin hakim ahlak ve kulturu olacakti.oyle ki bu sayede Araplar egemenlikleri altina aldiklari veya fetih dedikleri saldirilarda feth ettikleri uluslarin kulturlerinin yerine arap yarimadasinda yasayan araplarin kulturlerinin hakim oldugu bir yapilanma olusmaya baslayacakti. Ve bunun acisini da kurtler cok agir bedeller odeyerek odeyecekti. Cunku kurtler ve iranlilarin disinda kendine has gelismis medeniyet birikimi olan uluslar azdi. Onlarin araplasmasi ve arap kulturunu benimsemesi onlar icin pek onem tasimiyordu. Onlar icin sadece onlar bu sayede kendilerine ait olmasa da en azindan bir degere sahip oluyorlardi. İslam ogretisinin nimetlerine konuyorlardi sadece.

Bu da onlar icin pozitif bir durumdu..ama kurtler icin bu tam tersi bir durum olusturuyordu. Daha sonra Araplar İslam dini yayma adi altinda yapmiş olduklari saldiri ve işgaller ile kendi ulusal birligini olusturarak ve bunu da İslami bir kılıfla tum elegecirdikleri uluslarin araplastirilmasi planlarina cok iyi bir netice olmustu. Ve artik elegecirdikleri uluslarin tum fertleri İslamiyet ogretisi ile birlikte kendi milli benliklerinden uzaklasip Araplar gibi dusunmeye ve onlar gibi yasamaya basladilar. Her alanda arap kulturu ve yasam tarzi egemen olmaya baslamisti. Ve dunyada ne kadar musluman olusmus ise o kadar arap milliyetcisi var olmustu. Bu da Arabistan collerinde haydutluk yaparak gecinen ve her turlu ahlaki ve medeni yasamdan yoksun olan bu kabilelerin giderek zengin ve efendi olmalarina sebep oldu.bunlar bu efendiler zamanla devrilemeyecek guc oldular. Ve bu sayede binyillar surecek cekim alanina kavutsular.araplarin mezopotamyaya saldirilari ve tum bolgeyi ele gecirmeleri sonucu biz kurtler zorla islamiyeti kabul etmek zorunda kaldik. Cunku gerek yasadigimiz buyuk savaslar sonucu azalan nufus ve azalan ekonomik degerler kurt haklinin da mecburen olanlari kabul etmesine sebep oldu. Bu kabul etme ile birlikte bin yil ve daha fazla surecek bir yokolusun da baslangic tarihi olmustur adeta. Cunku bu tarihten itibaren kurtler hic bir zaman bir araya gelip de topluca bir milli varlik gosterememişlerdir. Biz kurtlerin artik kullanilma donemi baslamiştir. Kurtler arasinda yayilan arap kulturu biz kurtleri gercek anlamda araplarin islamiyetten onceki durumuna getirdi ve araplari da bizim durumumuza. Bizim kultur ve medeniyet tarzimiz onlarin yasam tarzi onlarinki de bizim olmustu. Bir nevi degis tokus. Araplar İslamiyet ile birlikte ummetcilik akimi sayesinde kutsal bir ırk olarak kurtlerin zihnine işlenmişti belli bir sure sonra. Oyleki kurtler Araplara karsi gelmenin onlara kılıc sallamanin bir nevi Allaha karsi gelme durumu olarak algilaniyordu otomatikman. Ve Araplar bu durumdan bilmeyerek de olsa yuzyıllarca hic zarar gormeden ve surekli itibar kazanarak faydalanmişlardir. belli bir sure sonra bu durum oyle bir hal alir ki kurtler Allaha kulluktan etmekten ziyade Araplara kulluk eder duruma gelir. Gorunurde İslami yayilma olarak gorunen cihad belli bir sure sonra gizli arap milliyetciliginin yayilmasinin sembolu olmustur. Ve kurtler de bu olaya can mal ve ulkeleri ile destek vermişlerdir. Oyleki kurtler bin yil boyunca hep savasacak ve hic bir zaman da bu benim zaferim oldu diyebilecekleri bir durum olmayacakti. Canlari ve mallari ile savasacak ve zaferler hep Araplara kalacakti . Araplar da bu zaferler ile zenginliklerine zenginlik katacak ve yer yuzunde hiç te hakketmedikleri bu zenginlige bedavadan sahip olacakti. Tabiî ki bu zenginlik sayesinde biz de hep onlara bagimli kalmaktaydik.

Ayrica bizden bir suru insan arap bayraklari altinda savastiklarindan dolayi buyuk bir nufus ta orada surekli yok oluyordu. Kendi insani gucumuz de surekli eritiliyordu bilincli olarak. Boylece onlara baskaldiracak yeterli sayida asker olusturlulmasi da engelleniyordu boylece. Yani kurdistan topraklari icin savasacak nufus ve insan da olmayacakti. Savaslarda olen insanlarin cogu Allah icin savastiklarina inaniyor ve Allah icin olduklerini saniyorlardi. Ama gercekte bunlar sadece sozler idi. Cunku Allah adina kazanilan tum zaferler Araplara kaliyor ve arap milleti ve milliyetciliği zengin oluyordu.

Ben musluman olarak kendi devletimi ve milletimi koruyayim demeye kalktiklari anda kurtleri hemen orada imha etmekten de cekinmiyorlardi. Kendin icin birsey istemek araplarin seni yok etmesine yetiyordu. Yani belli bir sure sonra artik Allah icin olmamaya basladi sistem . adi İslamiyet ve cihad savaslari ama ozdeki amaci ve sonucu arap ırkının refahi ve mutlulugu idi. Araplar kurdistani ve tum Mezopotamya bolgesini ele gecirdikten sonra islamiyette yeri olmamasina karsin seyh lik sistemini kurarak ele gecirdikleri toplumlarin bunlarin kanali ile egitilmesi ,devsirilmesi ve azili bir arap fanatigi haline getirmesine basladilar. ,ki bu sistem sadece arap kabilelerinde var olan bir sistem idi. Seyh lik sistemi sayesinde toplumlar parcalara bolunerek belli ve kontrol altinda tutulabilen gruplar olusturuldu. Bu seyh denilen kişiler toplum icinde sanki dogaustu gucleri varmiş ve tanriya ulasmanin ancak onlarin onayi ile olabilecegi fikri egemen oluyordu topluma. Ve bu seyh denilen kişiler de sadece arap milliyetciligi yayarak toplumlarin gruplara bolunmesine, kontrol altinda tutulmalarina, Araplara hic bir zaman karsi gelmemeleri gerektigine, araplarin ne kadar ustun olduklarini diger topluluklarin Araplara itibarli ve saygin davranmalarini ve Araplara ittat etmeyi yayiyorlardi. Seyh zumreleri araplarin cok profesyonellesmiş ajanlari olarak diger toplumlari eriterek onlarin pasifize olmalarini ve itaatkar bir sekle sokulmasina yariyorlardi. Bir de Araplar ne zaman zorda kalsa veya savasa girseler seyh denilen ajanlar kendi bunyesinde organize ettigi bu gruplari yani biz kurtlerden olusan muritleri araplarin yaptigi ve yapacahi bu savaslarda cani gonulden katilmalarini saglamak icin her turlu propagandayi yaparak tanrinin dini olan İslami araplarin cikarlari icin kullanilmasi ve araplarin milli menfaatlerini koruyan bir doktrine donusturlmustu. İnsanlar bu seyhler sayesinde soru sormaktan cok her denileni yapmaya hazir , nasil emrederseniz seklinde bir psikoloji de yetistirilmisti. Ve bu seyhler bu muritler sayesinde hem cok zengin vede buyuk itibarlar elde ediyorlardi.

Cok uzun zaman sonra biz kurtlerin benligi bu tur insanlarin kurmus olduklari tezgahlarda uretilmeye baslandi ve oyle bir an oldu ki ayni seyleri biz yapmaya kalksak buyuk suc ve cezasi olum oluyor. Araplar yapinca islama hizmet adi aliyordu.

Kurt benligi gittikce islamiyetten onceki arap benligi haline gelmisti. Bizim tum yasam bicimimiz bu seyh ve arap burokrasisi arasinda bir oyuncak gibi sekileniyordu. Biz kurtlerin eski ozelligi olan ureticilik , caliskanlik ve katma deger yaratma ozelligi yerini yavas yavas tembellik baskasinin sirtindan gecinme ve kor bir cehalete bıraktı.

Tum fenni bilgilerden uzak sadece arap yarimadasinda gecen ve tamami hurefelere dayali hikayeler bizim bilimsel konularimiz olmustu. Cocuklarimiza sadece arap kumandanlarin hayati ve ne kadar sirin olduklari ogretilir olmustu. Her kurt ayni seyleri dusunmeye ve ogrenmeye sartlandirilmisti. Biz kurtler asil tahtimizi birakip arap entarisinin pesinden gitmeye adeta sartli reflex olarak sartlandirilmiştik. Bu yuzden gerek bilimsel vede ekonomik yaraticilik biz kurtlerde tamamiyle bitmiş ti. Toplumda herkes ne kadar hikaye biliyor bunun munazaralari yapiliyordu ve birbirlerine bildikleri arap kokenli hikayeleri sorarak ne kadar iyi olduklarini gururlanarak anlatiyorlardi. Toplum buyuk bir fakirlik ve muhtaciyet icerisine girmişti uzun sure boyle yapilinca.

İnsanlar yokluk ve caresizlik icinde kalnca daha cok dindar olmaya ve daha cok radikallesmeye baslamisti. Bir de icimizde ki agalik sistemi de oyle bir sekilalmisti ki kurt toplumu koyun coban iliksisi icerisinde hareket etmeye baslamisti. Her aga ve seyh sahip olduklari taraftar sayisi itibari ile birbirlerine kibir atiyorlardi. Dunyada bin yili geckin bir sekilde kurtler bu tur ayak oyunlari ile de bir turlu bir araya gelememenin ve bin yillik bir cehalet uykusuna yatma beceriksizligine girdiler. Dunyadan soyutlanmiş kendine ait hic bir degeri kalmamiş bir millet olarak bin yila yakin bir sure … ve bu kurtlerin en aci bin yili olacakti. Kurtlerin gerek misafirperver ve kadirsinas bir yapisi oldugu icin hic bir zaman bu tur politik oyunlari ciddiyetle ele almamis vede surekli yalan ve temeli olmayan bilgilerle uzun sure kullanilmalari sonucunu getirmiştir.

Kendini inkar etme , kardes kavgalari, kan davalari , birbirini cekememzlik gibi binlerce olumsuz davranis tarzi da bu donemlerde gelismiş ve hiçbir zaman mutlu ve refah bir toplum olma yolu acamamişlardir kendilerine. Biz kurtlerin icinde yetisen akilli ve zeki insanlarimizin cogu da kendini bu ortamlarin rehavetine kaptirmasi da ayrica buyuk bir yıkım olmustur. Kurt beyni ve bilginleri de bu yolu takip ederek bu işin care bulunmaz halegelmesinde katkilari ayrica cok vahim olmustur. Kurdun ustun zekasinin arap milliyetciliginin egemenligi altina girmesi ve kurtlerin icinden cıktıklarindan dolayi kurt toplumunun cok cabuk bozulmasina da ayrica sebep vermiştir. Ve ne kadar acidir ki kurt aydinlari ve alimleri de ancak olduklerinde veya araplarin bu oyunlarini cok gec zaman sonra anlamalari olmustur. Ve hemen hemen tum kurt aydini hep son nefesinde pismanligini dile getirmiş ama bunda da bir netice alinamamiştir. Artik iş işten gecmiştir. Konuyu fazla dagittik galiba yine kaldigimiz yerden devam edelim konuya. Araplarin bu sekle soktugu biz kurtlerin meyvesini daha sonra turklerin kurmus olduklari osmanli hanedanligi yiyecekti. Araplardan sonra da ayni sekilde turklere gececekti bu serbetin suyu… osmanlilar da anadoluya gelir gelmez kurtlerin bu durumundan faydalanacak ve araplarin yarida biraktigi yerden aynipolitikalarla oyuna devam edecekti. Her ne kadar kurt ileri gelenleri kendi bagimsizliklarini kurma egilimine girse de osmanlilarin ve islamin ummetcilik anlayisina yenik dusmuslerdir.

Cunku kurtler parca parcadir ve politik oyunlara cok uygundurlar. Biz kurtler feodal bir yapi icinde yuzlerce parca ve birbirlerine zıt kutuplarda hareket etmekteyiz. Ulusal onurdan cok aganin ve seyhin onuru ve kişiligi on plandadir. Bu yuzden biz kurtlerin ileri gelenleri kendi kişisel onurlarini koruma adi altinda bir birlerine ustunluk taslamakta ve birbirlerini yok etme pesindeler. Kurt toplumu agalar beyler ve seyhler arasinda sefil bir yasama mahkum ve hep yokolusa dogru gitmektedir. Biz kurtler yuz yillarca ve milyonlarca insanimizi sebebini bilmedigimiz , amacsiz savaslarda ve baskasinin adina savasarak kaybettik. Bin yillik tarihimizde kurt milletinin yasamis olan tum nufusunun milli amaclar icerisinde harcadigi emek yuzde 10-15 i gecmez.

Yani tum varliginin yuzde seksen bes i baskasinin politikalarina ve amaclarina hizmet olarak harcanmiştir. Yani tum nufusun her yuz kişisinden ancak 15 i kurdistan ideali icin savasmiştir. Geri kalan hep bos amaclar ve idealler icin heba olmustur.osmanlilarin kurulusu zamanlarinda da kurtler İslam icin diger toplumlara yani diger din mensubu toplumlara karsi kıskırtılmıs ve bu sefer de İslami cihad kisvesi altinda turk milliyetciliginin kurbani olmustur. Osmanli saraylarinin turlu entrkalarinin oyuncagi olan biz kurtler ayni hatalari yine osmanlida da yasamak zorunda kalmişiz. Osmanlilar kurt toplumunu elde tutmak icin cok ustaca politikalar uretmişlerdir. Kurt ileri gelenlerimizin cocuklari alinarak istanbulda sarayda 10-15 yil egitime tabi tutularak beyinleri osmanliya sadakat ve İslami teoloji ile donatilirdi. Bu cocuklar egitimi aldiktan sonra ki bu egitim safhasi bir nevi hapis ve gozetim altinda tutmak seklinde gizli bir politika idi.

Cunku kurdistanda kalan anne ve babalarina da cocuklarinin rehin oldugu ve osmanliya karsi bir hasiane tutuma girmemeleri mesaji da tasiyordu. Bu cocuklara yuksek duzeyde osmanli hayranligi ve sarayin gucunu gormesi ve ileride olasi bir fikir degisikliginde kimler ile karsilasacaginin gozdagi anlami da vardi. Ama genelde bu cocuklar sultana sadik kalir yuksek rutbeler ve hediyeler de verilerek kurdistana gonderiliyorlardi. Bunlar osmanlinin biz kurtleri elde tutmalari icin bir sigorta gorevi de goruyorlardi. Bunlar lazim oldugunda osmanli ordusunda kendi bolgelerindeki osmanli asker alma dairesi gorevi goruyorlardi. Osmanliya asker yetistirme ve gonullu askerligi tevsik gorevleri de vardi. Her zaman hazir kita olarak hareket edecekleri bir yapilari olusturuluyordu. Bu kitalar genelde din alimleri tarafindan fetvalar ile costurularak ne kadar kutsal bir amaclari oldugunu ve surekli bu ugurda olmeleri gerektigi fikirleri ile işleniyorlardi. Ve kurt toplumunun ruhuna işlenilen islamik fikirler kuran dan bagimsiz ve tamamiyle uydurma ve uyutma amalciydi. Cunku kurtler arapca bilmediklerinden ve kuran i tam olarak kavrayarak ve ayetlerini yorumlayarak hic bir zaman ogrenemeyeceklerdi toplum olarak. Turkler bu konuda cok sansli idi. Cunku onlarin tanriya ve cihada bakis acisi farkliydi. Onlar icin de din bir amac degil arac idi. Ve dini onlarin işine gelecek sekilde tahrip etmelerinde bir sakinca yoktu. Onlar bir nevi var olma savasi icinde idi. Onlar taa orta asyadan gelmiş hazir bir topraga ve kendilerine hizmet etmeye musait bir zemine sahip olma sansi verilmişti. Ve geri donebilme sanslari da yoktu. Bu yuzden onlarin gercekler ve sadakatlere inanma gibi bir lux u olamazdi. Onlar da tasi kendilerine gore yontmak zorunda idiler. Cunku baksa sanslari da yoktu. Kurtler gibi her seye koru korune inanma ve bu ugurda olmelerine gerek yoktu. Onlar İslami istedikleri gibi yorumlama ve uygulama stratejileri vardi ve bu sayede de olabilecekleri en yuksek mertebeye ulastilarda. Turk dindarlari da birer ajan gibi calisiyorlardi. Osmanli idealleri icin .. bir osmanli seyhi kurdistanda bir ajan gibi hareket ederdi. Bolgenin her turlu yapisini ogrenir ve bunu osmanli devletinin cıkari icin kullanirdi. Kurt asilli seyhler de ayni onlar gibiydi ve daha zararli idiler. Cunku onlar da osmanliyi yuceltiyor ve Allah adina hareket ettiklerine inaniyorlardi. Toplumu da bu yonde egitiyorlardi. Bu seyhlerin muridi olan kurtler hic bir zaman kurt mili hareketi icerisinde yer almaz tamamiyle seyhlerin ve osmanlinin verecegi emir ve işlere kosarlardi. Bunu yaparken de cok iyi bir bok yediklerini sanarak boburlenmekten de geri kalmazlardi. Ayni durumlar diger din mensubu toplumlar icin de gecerliydi. Ama onlarin da bir sansi vardi. Onlar belli bir toparlanma doneminden sonra kendi milli idealleri konusunda birlesiyor ve ortak hareket ederek kendi bagimsizliklarini hemen alabiliyorlardi. Hemen alabiliyorlardi cunku onlarin birlikte ve bir guc olarak toparlandiklarini goren diger devletler veya uluslar bunlarin basariya ulasmasi icin her turlu destegi veriyorlardi ve iş birligi yapiyorlardi. Ama biz kurtlerde bu ozellik yoktu hic bir zaman bir arada hareket etme kabiliyeti kazanamadigimizdan diger devlet ve uluslardan destek bulma gibi bir sansimiz yoktu. Cunku birinin bize yardim edebilmesi icin once bizim kendimiz icin birseyler isteme ve cabamizin olmasi gerekiyordu..ama bizim pozisyonumuz oyle kotuydu ki bize yardim etmek isteyen birileri olsa da kendimiz bize yardim edecek toplumu ya red ediyorduk yada osmanliya ispiyon ediyorduk ve dostu da duzman ediyorduk kendimize. Osmanliya sadakat olarak gosterdigimiz tepkiler bizim hayatin en sefil gunlerine de gonderiyordu. Cunku hic bir zaman ne osmanlinin nede araplarin bizim icin iyi seyler dusunmesi mumkun degildi. Onlar kendi ulusu ve cıkarlari icin vardi ve bu cıkarlari korumak icin de kurtlerin yesermesi yerine tamamiyle yok olmalari gerekiyordu. Ve butun politikalar bu yonde işliyordu. Kurt nufus farkli farkli bolgelere dagitilarak hem bir arada kalmalari engelleniyordu hem de bir guc olarak osmanliyi tehdit edemeyecekleri duruma getiriliyordu. Ayrica turk asilli kabilelerde kurdistanin degisik bolgelerinde iskan edilerek biz kurtlerin hem asimile edilmesine hemde olasi bir kurt isyaninda bunlar vasitasiyla bize bir nevi goz dagi veriliyordu. Tabi baksa yere goc ettirilen kurt nufus da orda o bolgelerdeki turklerin icinde bir nevi hapis ve gozalti durumu vardi ve onlarda orda eritiliyordu.politikalar hep bizim yıkılmamız ve onlarin karli cıkmasi uzerine kuruluydu. Ve kuruluyorlardi. Tabi bu arada dunyadaki diger milletler birer birer bagimsiz oluyor ve bagimsizliklarini korumak icinde kendi aralarinda guc birligi yapiyordu osmanliya karsi. Her ne kadar osmanli devletinde gorunurde İslam dinini yayma var ise de gercekte boyle olmamiştir.

Osmanli icin din bir arac olmustur hep. Egemenlikleri altina aldiklari diger toplumlari kontrol altinda tutmanin bir araci idi. Gercekte turklerin daha refah bir yasama kavusmasi idi ve devletin en iyi yerlerini ve hakimiyetini işgal etmişlerdi. Diger uluslarin her zaman alt tabaka asker veya kurbanlik koyun olarak el altinda bulundurulmasi yatiyordu. Dedigim gibi dunyada bazi seyler de degisiyordu.diger milletler osmanlidan uzaklastikca kendi ordusunu kuruyor kendi ulusal varligini garanti altina almaya calisiyorlardi. Osmanlinin ve islamiyeti kabul ettikten sonra araplarin yaptigi tum savaslarda kurt kanini bulmak mumkundur. Osmanlilarin emri altinda katildigimiz binlerce savatsa milyonlarca kurt kan ve can vermiştir. Ve bu savaslarin buyuk bolumunu kazanan osmanli dan kurtlere sadece aferim kelimesi kalmiştir. Hic bir zafer bizim adimiza olmadigi icin bu savaslardaki zaferlerin tum kazanclari osmanliya kalmiş ve kurtler turklerin deyimiyle her zaman ucun birini almişlardir.1700 lu yillara geldigimizde Avrupa ve diger ulkelerde yenilik hareketleri baslamişti . halklar kendilerinden olmayan duzenleri yikiyor ve bunlari da kendi iclerinden cıkan idealistlerin o toplumu iyi derecede tahlil ettikten sonra onlara neyin gerekli oldugunu ve bu yonde doktrinler ile halkı sevk ve basariya goturuyorlardi. 1789 yilinda fransada gerceklesen halk hareketi yeni bir donem acar milletlerin kendi geleceklerini belirlemeleri acisindan. Sıradan vatandaslar da ulke gelecegi hakkinda fikir uretebiliyor ve ne amac ugrunda oldugunu bilerek hareket ediyordu. İnsanlar bilgiye cabuk ulasiyor halk arasinda cok iyi organize yapan ve dogru karar ve tahmin yapan kadrolarini da olusturmustular.kendi ordusunu kendi burokrasisini kendi devlet yapilanmasini basariyla olusturuyorlardi. Ve bu tamamiyle halk adina ve haklin yararina oldugu icin halk kitleleri de bu konuda surekli bilgilendiriliyordu. Oyleki herkes ne yaptigini biliyor ve yanlis giden bir durum olunca da hemen farkina variyordu. Boylece yanilma paylari da azaliyordu. Gelelim kurdistan a o gun . kurdistan o donemde tamamiyle osmanliya bagli seyh, aga, bey, ve dervişlerin cirit attigi ve haklin tamamiyle koyun surusu sekline getirildigi bir atmosferde idi. Bu egemen ve yon veren kişilerin kurt ulusuna yarayacak ulus olma, kendi burokrasisi,kendi devleti,kendi milli birligi kendi ekonomisini kurma ve gelecegi ile ilgili cagrisim yapacak kelimeler yoktu bunlarin literaturlerinde. Bildikleri bir sey vardi her sey osmanlinin gelecegi ve basarisi icindi. Kurd un devlet kurmasi icin gerekli olan bilgi beceri ve yetenekli kadrosu yoktu ve bu kadronun olusmasi icin de kurt ileri gelenleri arasinda cogunluk olarak karsi cıkıyordu. Osmanli bu durumu biliyordu ve dunyadaki bu gelismelerin ileride basina dert acacagni bildiginden tedbirini de aliyordu.

Kurdistan a bol bol osmanliyi ovecek kişiler gonderiliyordu osmanlinin cok yogun popagandasi yapiliyordu. Ayrica surekli kurtlerden asker isteniyordu ve bu kurt asilli askerler on cephelere surulerek hem zafer kazaniliyordu . hemde kurt nufusun en rahat sekilde eritilmesine calisiliyordu. En uzak bolgelere asker olarak gonderilen kurtler bir daha gelemiyordu cunku gittikleri yerlerde geri donmeleri mumkun olmayan uzaklik ve sartlar vardi. Donenler de cok az oluyor ve bir daha normal hayata alisamiyordu.. kurdistan fakirlik ve yoksulluk ve de cehaletin pencesinde idi. Okul,hastane, uretim ve bilgi tamamiyle yok olmustu. Dunyada olusan hic bir yenilik kurdistana ulasamiyor kurtler atalarindan kendilerine kalan bilgi ve tecrubelerle ayakta duruyordu. Bilim ve sosyoloji yoktu. Millet icin egitim yoktu. Aydin insan yoktu. Zeki ve akilli insanlar ya devsirilip kurtlerin basina musallat ediliyordu yada hemen olduruluyordu. Kisacasi kurtlerin beyni yok edilmişti. Sorgulayan arastiran ogreten organize eden tek grup vardi onlar da seyh aga ve dervişler idi ve onlarda tamamiyle arap ve osmanli hayraniydi. Bu yuzden gelecek cok ama cok karanlikti. Yillar daha da gecti 1800- ve 1900 yillari arasinda bir kac tane kucuk capli bagimsizlik istekleri olan karsi cıkıslar oldu. Ama bunlar da basarisizlikla sonuclanduı. Cunku kurt nufusun tamami destek degildi. Belli bir bolum insan tarafindan oluyordu. Parca parca olan kurt toplumu dinsel mezhepsel ve aşiretsel olarak darmadagin bir sekilde idi. Tesebbuste bulunan kişi suni ise alevi kurtler destek vermiyordu, alevi ise ayni sekilde suni kurtler destek vermiyordu, ayrica aşiretler arasindaki çekememezlik ve kan davalari, bazi aşiret reislerinin kişisel cıkarlari ve kibirleri ile birlikte kurt milli hareketi olabilecek hareketler nufus bakimindan cok az oluyor ve osmanli devletinin yine kurtleri kullanarak olusturduklari ordu ve ona bagli kurt beylikleri sayesinde cabucak imha ediliyorlardi.

Zaten az olan bu kurdistan yurtseverleri yok edildikten sonra kendilerini toparlamalari yillari aliyor ve ancak eski sayilarina ulasiyorlardi. Toplam kurt nufusunun yuzde 90 ı osmanli tarafinda oluyordu her zaman . kalanlar da bu savasi kazanacak guc olmuyordu. Osmanli 1870 ve 1910 lar da cok savas lara girdi. Bu savaslar genelde osmanlinin egemenligi altinda olan ve bagimsizligini kazanmaya calisan milletlere karsi idi. Osmanli bunlari kaybetmemek icin surekli savaslar aciyor ve bu savaslarda da kurtlerden olusturulan ordularla mudahale ediyordu. Kendi vatanini kurmak ve osmanlidan kurtarmak gibi en ufak dusuncesi olmayan bu kurt guruh osmanli icin hayvani bir caba gosteriyordu. Can mal ve tum benligini sunuyordu. Olduklerinde de arkalarinda gozyasi dokecek ve onlari saygi ile anacak hic bir ortamlari olmadigi halde.

Turklerin deyimiyle bok yoluna gittikleri halde neden boyle ozveride bulunduklarini anlamak cok zor. Ama bunlarin bilgi dagarciklarina baktigimizda bunlarin ne kadar ilkel dusunceler ile hareket ettiklerini ve bunlarin insan olmaktan ziyade birer robot olduklarini goruru. Kişilik yok, benlik yok, ideal yok, fikir yok, sadece hurafe ve hikayelerden olusan ve beyinleri yalanlarla uyucmus, gercek ile yanlisi ayirt edebilme yeteneklerinin tamamiyle yok edilmiş olduklari ve bunlarin sadece belirli terimlerle ve bu terimlerin gosterdikleri amaclarla hareket kabiliyetlerinin oldugu gorulur. Bu tip insanlar a ne dersen yapar dusunmez ve eşeklere ozgu reflexler ile hareket ettiklerini goruruz. Oyle ki osmanli sultani abdulhamit rus osmanlinin dogu sınırlarinin tehlikeye girebilecegini susunerek kurmus oldugu alaylar bu olayi cok iyi anlatir. Dunyada bir cok ulus kendi bagimsizligini kazanmiş milli devletlerini olusturmustur. Osmanlinin egemenligi altinda cok az sayida millet kalmiştir ve bunlarin da kurtulma pesine dusme ihtimali telaşına dusmustur osmanli. Bunun icin de tedbirler almaktadir. Bu tedbirlerin basinda da kurtleri kullanma projesini kullanir. Ve hamidiye alaylari adini verdigi alaylar ve birlikler olusturmaya karar verir… bunun icin kurdistanda ne kadar ileri gelen asiret reisi varsa hepsini istanbula cagirir. Ve bunlari bir sure sarayda tutar aileleri ile birlikte. Daha sonra aşiret reislerine der ki her biriniz en az 1800 kişiden oluşan alaylar kuracaksiniz. Ve bu alaylar osmanli hanedanliginin ihtiyaci oldugu donemlerde hemen savasacak kabiliyette olacaklardir. Ve bir liste tutusturur bu alaylarin yapisi ve kurulusu hakkinda. Bu liste sunlari icermektedir. Her aşiret reisi tamami kurtlerden olusacak birer alay kuracak. Bu alaylar en az enaz yarisi atli olacak sekilde 1200-1800 kişiden oluşacak.bu alaylarin askerlerinin silah giyim ve kusamlari beslenmeleri ve barinmalari aşiret reisleri tarafindan karsilanacak. her alayin basinda onu olusturan asiret reisinin komutasi olacak ve bu asiret reisleri de osmanli hanedaninin gonderecegi bir zabitin emri altinda hareket edecekleri ve bu zabitin emri olmadan hic bir sey yapamayacaklarini.. tum emirlerin bu zabit tarafindan verileceginin ve tum asiret reislerininde bu zabite ittat edeceklerini bildirir. Ve sultan bu reislerin ailelerinin istanbulda misafir kalmasi ve reislerin bolgelerine derhal gidip hazirliklara baslamasini emreder. Reisler gider bolgelerine ve kendi bunyelerinde olusturduklari alaylari hemen organize ederler. Ve sultan her alayin basina bir zabit gonderir. Kisa surede bu alaylardaki asker sayilari 120 000 kişi olur. Sultan bunlarin egitimi sevk ve idaresi icin her alaya bir zabit gonderir. Egitimi tamamlanan alaylar hizla sinir boylarina gonderilir ve bunlar sinir boylarinda savaslara katilirlar. Katildiklari pek cok savatsa da buyuk zaferler elde ederler osmanli adina. Sultan bu basarilari gorunce daha cok alay olusturmaya baslar bunun gibi. Ve yuzbinlerce kurt bu savaslarda telef olur . bir hiç ugruna…kendi parasiyla kendi maliyla kendi caniyla olumlere gidip savasan bu aptallar surusu kazandiklari zaferin de kime yaradigini onlara hic bir bok yararı olmadigini duzunmezler. Sadece denileni yapar ve otururlar oylece. Buyuk bir bok yediklerini sanan bu eşegimsi gruplar sultandan bir aferimden baksa da alamazlar. Ve kayiplari da onlara kar kalir. Daha sonra sultan bu alaylari kurdistan da kurt vatanseverlerinin imhasi icin de kullanacaktir. Bunlar cok uzun yillar kurtler arasinda kardes kani akmasina da sebep olacaklardi.bin yila yakin boyle gitgellerle yasayan kurtlerin elinde sahip oldugum şuyum var diyemeyecekti. Derken osmanligiderek zayifladi tum milletler kendi bagimsizliklarini kazanma pesinde idi ve bir cok millet ayrildi hanedanliktan . bu milletler ayrildiktan sonra kendi kaynaklarini kendi milleti icin kullanmaya basladi. Birinci dunya savasinin cıktıgı 1914 lerde osmanli cok kan kaybetmişti. Hazine bosalmis cogu millet de ayrildigi icin yeni ganimetler ve askerler de gelmiyordu. Ellerinde kala kala kurtler ve Ermeniler kalmisti ve bir kisim diger azinliklar. Ki bu azinliklarda cogu gidecekyeri olmayan topluluklardi. Osmanli hanedanligi birinci dunya savasina da bunlarla girmişti. Kurtler her zaman ki gibi teba i sadiklari oynuyordu Ermenilerle birlikte. Ama bir kisim ermeni kendi devletini kurma umudu ile Ruslar ile işbirligine girmişti ama buyuk cogunluk ermeni hala osmanliya bagliligini belirtiyor ve osmanliya hizmet ediyordu kurtler gibi.tabi bu arada avrupada egitim goren bir kisim kurt gencide bu kurt lerin kendi devleti olmasi gerektigi fikri gelisiyordu. Ama daha sonra bunlar azinlikta kalacak her zamanki gibi ve yenilgi her zaman ki gibi olacakti. Cunku kurt milleti orgutsuz ve zaten hanedan yalakalarinin idaresinde idiler her zamanki gibi. Dunyadaki gelismelerden habersiz kendi kovuklarinda sultanin onlara verecegi emirlerden baksa yapabildikleri bir seyleri yoktu.

Birinci dunya savasi cıktıktan sonra hanedanlik yenildi. Ve kazanan devletler hanedanligi paylasmaya basladilar. Tabi kurtler yine habersiz her seyden . hanedanlik sevr anlasmasi imzaladi kazanan devletler ile tum yenilgiyi kabul etti hanedanlik.

Aslinda cok guzel bir firsat da dogmustu kurtler icin cunku o anda eger hazirlikli ve orgutlu olsalar idi kendi ordularini kurup kendi egemenliklerini kurabileceklerdi. Ama kurtler her zamanki gibi hic bir seyden habersiz turklerin deyimiyle okuzun trene baktigi gibi sadece seyrettiler. Yapialn anlasmada Wilson ilkeleri denilen bazi ilkeler kabul edilmişti. Bu ilkelerden bir tanesi Ermenilerin birtaneside kurtlerin kendi bolgelerinde egemenlik kurma hakkini veriyordu. Ki bu madde de kurtlerin talebi degildi . kazanan devletlerin dusundugu bir maddeydi . ama kurtler bu maddeyi işletmekten ve kavramaktan uzakti. Ermeniler kısmen bu maddeyi işletmek becerisi gosterdiler. Tabi turkler bu yenilgiyi kabullenemediler ve avrupada yetisen fransiz devrimini takip eden ogrenci turklerden bir grup turkler arasinda bayagi populer olmustu. Ve hanedanligin teslimiyeti karsisinda ummetciligin bittigini gormuslerdi. Ve turklerin de ulus bilincine dayali bir devletinin olmasi icin kollari sivamişlardi. Bunun icin kendi haklini orgutluyor ve işgal kuvvetleri dedikleri kazanan devletlere karsi savamsak icin orgutleme calismalarina baslamişlardi.bu arada kurtler arasinda bir kisim vardi bu tur calismalar yapan ama bunlarda halka ulasamiyorlardi. Bolgedeki feodal yapilanma ve seyh dervis saltanati bu insanlarin kisa surede tasfiye olmalarina yol aciyordu. Turkler devlet geleneginden geldikleri icin halka cok cabuk ulasabiliyorlardi.

Ve tum osmanli topraklarinda ki o gunun ileri gelenleri de osmanli hanedanligi sempatizanlari ve adamlari oldugu icin de turkler kisa surede ordu kurarak toparlanabilmişti. Hanedan olmasa da halk istiyordu kendine ait devletlesmiş bir yapi ve bu yapi icinde ancak kendine sıgınabilecegi bir yapi lazimdi. Bu nedenle turkler osmanlinin elindeki son topraklarda kalan kim varsa hepsine ulasmaya ve onlardan da faydalanmaya baslamişti. Ve faydalanilacak gruplar arasinda kurtlerde vardi . ve ayni politikalar yine sahnedeydi. Yeni bir savas ve asker lazimdi. Ama bunlar milliyetci bir cizgide olduklarindan bunu milliyetcilik adina yapamayacaklarini bildiklerinden yine kurtleri din silahi ile kandirmayi basarabilmiştiler. Kisacasi turkler turk ulusunun yasayabilecegi bir devlet icin. Kurtler de elden gidiyor denilen hilafeti kurtarmak ve osmanliyi diriltmenin pesinde savasiyorlardi ayni mevzilerde. Bu savas turklerin kurtulus savasiydi. Ve her zamanki gibi kardeslik ve beraberlik nutuklari altinda yapiliyordu bu calismalar.

Kurtler bu savatsa da cok buyuk basarilar ve zaferler kazandi . ve kazandiklari zafer ler onlarin olmadi her zamanki gibi. Bu savas turklerin kurtulus savasiydi. Ve seyhlerin dervislerin dedigi gibi ne allahin nede dinin savasiydi. Ve kazanilan savatsa kurtlerin hic bir plani ve projesi yoktu. Sadece Allah icin savasmislardi hayirlarina. Zaten hep boyle yapiyorlardi gelenegi de bozmamiş oldular boylece. Turkler cok buyuk bir zafer elde etmişlerdi tahminlerinin de ustunde bir basariydi onlarinki. Cunku hem zafer kazanmişlar hemde kendilerinden birsey talep etmeyen bir partner bulmuslardi yine.

Ve bu kazanci da kimseyle paylasma gibi bir niyetleri de yoktu. Hemen kendi devletlerini kurdular. Meclis ve anayasalarini duzene soktular. Devlet icin lazim olan kurumlar olusturuldu. Hemen diplomatik ilişkilere giristiler. Dunya devletleri ile hemen entegre olmaya basladilar. Tabi bu kurtlere de bir sey verilecegi soylenmişti savas zamaninda. Savatsan onceki vaadlerde kandirdiklari kurtlerden bir kismina toprak ,bir kismina da dini bir devlet kurulacagi sozu verilmişti. Zafer kazanildiktan sonra ve zaman gectikce kurtler yanildiklarini anladilar ve bir kac bolgede baskaldirilar basladi.

Bunlardan en etkili olan seyh sait ayaklanmasi oldu. Seyh sait milli bir kurt devleti istiyordu. Ama yoredeki halk dini yonden daha cok cabuk organize oldugundan bunu dini bir kurt devleti seklinde ilan etmek zorunda kaldi. Tabi yeni kurulan turk devleti bunun kendilerinin sonu olacagini bildiklerinden dolayi cok muthis bir yok etme harekatina giristiler. Dini kesim ilk defa kurtler in kendisine birsey istiyordu. Her nekadar dini bir goruntusu olsada. Ama sonucta bir kurt devleti olacakti yani resmi kurum ve kurulusu olacakti. Turkler hem kurtleri kaybetmemek hemde kendileri icin buyuk tehlike gordukleri isyani bastirmaya giristiler. Ve her zamanki gibi bunun icin de maşa kullanmayi ihmal etmediler. Yani kurd u kurtle kirdirarak … once yorede devlet yanlisi oldugunu ilan eden asiretlere gidildi onlara harekatin bastirilmasi karsiliginda cok verimli topraklarin verilecegi ve isyanci kurtlerin tum mallarina sahip olacaklari garantisi verildi. Kimi kurt asiretleri de tarafsiz kaldilar, kimisi de once seyh sait ile birlikte hareket etti daha sonra devlet saflarinda seyh saidi arkadan vurdu. Devlet kimi nasil satin alabilecegini biliyordu. Ve politikalari kurtlerin basit ucuz mantigi karssinda iyi iş becermişti. Kurt milleti her zamanki gibi alevi suni cekismesi ile iki parca idi.

Kurulan durk devleti ve cizilen sınırlar itibari ilede kurtler 4 devlet arasinda 4 parca olmustu. Her parcada kalan kurtler de kendi aralarinda binlerce parca idi. İslamiyet desen kurtlerin bildigi hurafeler ve menkibelerden baksa birsey degildi. Beseri bilimler zaten adi bile unutulmustu.. geriye basit ve siradan bir feodal yapilanmadan baksa birsey yoktu. Turkler kurtulus savasini kazandiktan sonra yenilen devletler ile yapilan pazarliklara kurtleri goturmediler… zaten kurtlerin de boyle bir girisimi de yoktu. Ne heyet var ne ordu var , ne kendisi icin bir sey isteyen bir millet. Sadece bin yil boyunca bildikleri bir tek sey vardi. Bir erkegin kapatma karisi gorevi goruyorlardi. Erkek ne zaman isterse o zaman işe yariyordu. Diger zamanlarda kendi odasinda sadece pencere kenarinda durur bos bos bakinirdi. İşte biz kurtlerin her zaman ki hali boyle idi. Bizden bir tepki ve talep olmayinca da turkler diger devletlerden sadece kendileri icin lazim olani istiyor ve anlasmada itibarli ve imza atma yetkisi turklerin di. Kurtler sanki bu savasa hic girmemişti. Anlamsalar yapilip bittikten sonra turkler yeni kurmus olduklari cumhuriyete turkiye cumhuriyeti ve iceride yasayan tum kişilerin turk olduklarini ilan etti. Eskiden dilini ve kimligini kullanabilen biz kurtler cumhuriyet ile birlikte namusumuz dahil her seyimizi kaybettik. Biz bir gecede kurtlukten turkluge gectik ve bizim ile ilgili ne varsa ya yasaklandi yada turk mali diye bize geri satildi.

İsyan zamaninda bir cok kurt olduruldu.. kurt milli hareketi buyuk bir darbe aldi. Bunu da yine biz kurtleri birbirimize kirdirarak basardilar. Devlet yanlisi asiretlerde surgunden kurtulamadilar o donemde cunku turklerin onlara guvenmeme gibi bir haklari vardi.

Cunku onlar oz kardeslerini arkadan vurma gibi aşağilik bir hareketi gozlerini kirpmadan ve zevkle yapmiştilar. Onlarin orda durmasi ve yarin devlete karsi ayni hiyaneti yapabileceklerini biliyorlardi. Ve oyle bir yapildi ki biz kurtler tarihten silinme noktasina bile gelecektik daha sonra. Bu arada Allah seyh sait ve onunla birlikte savasan tum kurtlerin ruhunu şad etsin. Rahmetli seyh sait diger aşiretlerden ve kurt ileri gelenlerinden destek istemişti ama maalesef yeteri kadar destek kelmiyecekti kendisine ve devlet boyle bir hadisenin olabilecegini kestirmişti zaten . bunun icin devlet once davranma pesinde idi ve hareketi hazirliksiz yakalamayi planlamişti. Ve oyle de oldu normalde planlanan vakitten once basladi. Dersimden seyit riza harekete once destek vermedi ve uzak durdu. Asrin mucceddidi denilen said i kurdi de turkler icin yillarca savaslara katildigi halde kendi milleti icin kilini bile kipirdatmadi. Binlerce muridini hanedan icin savaslara gonderen bu namuhterem zat kendi milletinin kurtulusu hareketini baslatan seyh said e şoyle dedi : ben asirlarca islamin bayraktarligini yapmiş bir millete kılıc cekemem dedi. Ve elinin tersi ile hareketi red etti.

Yıllarca islamin bayraktarligini yapmiş milletin evlatlarinin onun milletini yuzyillarca nasil somurdugunu gorememiş ve oz kanini tasidigi kurtlerin vahşice katledilmesine seyirci kalmasi onun en buyuk utanci olacakti . ve ugruna savastigi turkler onu her zaman goz hapsinde tutacak ve onu timarhaneye atacak kadar ona saygi duyuyorlardi.

Son nefesini verirken kadim kardesim said e destek vermedigim icin cok pismanim demesi de bu yuzdendi. Daha sonra onun yazdigi kitaplar ile yuzbinlerce kurt genci ve insani islamiyetin son versiyonu ile turklestirilecek ve kendi kurt irklarindan utanc duyacak kadar şerefsiz muritler yetiştirecekti. Allah rahmet etsin demiyorum cunku rahmet okunacak bir tarafi yok. Son pismanlik ile milleti kurtulmadi tam tersine oda turklerin politikalarini kurtlerin uzerinde tatbik edecegi bir doktrin birakti. Onun kitaplarini okuyan tum kurtler hepsi birer atesli turk milliyetcisi kesildi. Turk dindari dua ederken Allah turk milletini ,devletini,korusun derken ve dusmanlarina en buyuk ezayi vermesini dilerken ve ecdatlarini saygi ile anarken kurt dindarlarinin da bunlarin arkasinda sadece amin demekten baksa bir laflari yoktur cunku. turklerin dusmanimi dedidiginde kurdun kendisini de dusmandan saydigini gormeyecek kadar dar kafali muritler yetistiriyorlardi. Daha sonralari da ufak tefek hareketler olsa da uzun surecek bir sesizlik donemi baslamiştir. Kurt kelimesi yasaklanmiş dili ve varligi ile ilgili hic bir iz kalmayacak sekilde planli ve projeli bir asimilasyon programi baslar. Oyle ki kurtlerin ve sanki yer yuzune hic gelmemiş bir kavim oldugu ortami yaratildi. İnsanlarin kendilerine kurt demesinin utanc verici bir hareket oldugu psikolojisi aşilanmaya baslandi. Kurt dili ile konusanlardan kelime basi para cezasi alinmaya baslandi.

Kurtlerin sosyal ekonomik ve kulturel erozyon yolu ve yogun bir sindirme harekati baslatildi. Kurt toplumunun hayatinin her alanina mudahaleler yapilmaya ve kesinlik le yok olmasi icin neler yapilmasi gerekiyorsa uygulamaya kondu. Diş dunya ile tum irtibatlari kesildi. İlk basta kurt cocuklarina turk milliyetciligini ve turk kulturu ile buyumeleri ve birer turk askeri gibi yetistirilmeleri ,siyasi ve politik her turlu ortamdan uzak tutulmalari saglandi. Cok hizli bir turkce ogretme kampanyasi baslatildi. Okullarda . polisiye tedbirler ile her turlu kurt faaliyeti cok agir cezalar ile cezalandirildi.

Tum kurdistan koylerine gonderilen doktor ogretmen ve hemsileler birer asimilasyon memuru olarak da devletin gizli gorevlileri olarak faaliyetlere basladi. Ebeler ve doktorlar kurt kadinlarinin daha az cocuk yapmalari ve nufus artirmamalari yununde surekli propagandalari, ogretmenlerin bedava kitap ve kucuk hediyelerle kandirilmasi turkceyi ogrenmeye ozendirilmesi . kurdistan bolgesinde fabrikalar kurulmamasi universiteler acilmamasi iş ekonomik olarak yukselmemeleri. Surekli devlete muhtac kalmalari ve tek beklentilerinin devlet olmasi yonunde her sey planlandi. Kurt aile yapisinin cokertilmesi icin her turlu kolaylik saglaniyor adi suclar tevsik ediliyor hirsizlik ve benzeri suclari işleyen gencler hemen saliveriliyor onlara iyi bir iş yaptiklari izlenimi veriliyor her turlu uyusturucu ve yozlastirici hareket gormezlikten geliniyordu.

Turk dindarlari kurt dindarlarini kontrol altinda tutuyor , her din adami ayni zamanda devletin gizli haberalma gorevlisi olarak devlete gerekli bilgileri toplamakla gorevliydi.

Buna devletin her kurulusundan gorevli memur lar dahil idi. Kavga eden kurtlerin birbirlerini oldurmeleri ni bekler ondan sonra olaya mudahale ederdi polis kuvvetleri.

Kurtlerin bir araya gelmeleri ve toplu halde gezmeleri yasakti. Radyo televizyon ve gazete kurmalari yasakti. Servet biriktirmeleri engelleniyordu. Belli bir servet birikimi olusturan bir kurt oldumu devlet hemen bir operasyon duzenler onun cabucak servetini tuketmesini saglardi. Saglikli kurt nufusu olusmasin diye sıhhi yonden herhangi bir yatirim yapilmazdi. Kurt gencleri turk devleti tarafindan kurulmus paravan orgutlere yonlendirilir onlarin oralarda kontrollu bir sekilde tutulmalari saglanirdi. Dunyaile iliksileri kesilsin diye dunya devletlerinin nefret ettigi ideoloji ve hareketler kurt genclerine sempatik gelecek sekilde empoze ettirilirdi. Boylece hayatinda tek bir amerikali bile gormeyen bir kurdun mardinde Amerika defol demesi ve rusyayi belgeselde dahi gormeyen bir kurdun rus ya sevdalisi olmasi olagan bir sey degildi.turkler devletlerini kurduktan sonra hizla yeni bir yapilanmaya giristiler. Tum ekonomik kaynaklari kendi ellerine gecirdiler ve kurtlerin sadece gunluk ihtiyaclarini karsilayabilecekleri bir alani onlara biraktilar. Tamamiyle beden gucu gerektiren ve ucuz ucretle calistirilmaya baslandi. Kurtler devlet kademelerinde yoktu. Var olan kurt asillilar da tamamiyle kurtlukten kopmus turklesmiş kurtler anca onemli olmayan kadamelerde calisabiliyorlardi. Bunlar da genelde oyle hizmetlerde kullaniliyordu ki kurt milletinin asimilasyonuna onlar da katiliyorlardi. Kurdistanda gorevlendirilip devlete bagli ornek vatandas modeli oluyorlardi. Bak bende kurdum işte devlet beni bu mevkilere getirdi. Ayrimcilik yok devlette. Sizde benim gibi olun ve sesinizi cıkarmayin tiplemesinin numuneleri oluyorlardi genelde. Kurdistanin ve turkiyenin tum zenginlik kaynaklari turklerin zenginlesmesine kullaniliyordu. Devlet kurtlerin ekonomik ,sosyal ve kulturel yonden geri kalmasi icin her kuruma ozel gizli gorevlerde vermişti ve bu kurumlarin insafina birakilmişti. Oyleki en kodaman kurt bir odacinin sende kimsinleng . gec yerine hakaretine verilecek bir cevabi bile olmuyordu. Ancak kendi aralarinda birbirlerine hava atma ve ustunluk taslama vardi. Siradan bir turk vatandasinin kilina bile dokunacak cesaret ve yetenekleri yoktu kimsenin. Kuerdistan 1980 yilina kadar surecek boyle bir eritme sureci sonucu tamamiyle tukenmişti. Turkiye kurdistani olarak tabiî ki. Kurdistanin diger parcalarinda ada durum ayniydi. Kurtler dunyadan tam izole edilmiş ve her ne hikmetse sanki tum dunya elbirligi etmiş de kendisi icin hiçbir caba ve hayret gostermeyen biz kurtlere bir nvi ceza verilmiş gibiydi.

Biz kurtlerin muhatap olabildigi tek rutbe sadece bolgedeki muhtarlar ve devletin karakollarinda ki dusuk duzeyli memurlardi. İtibarimiz ancak bunlari muhatap alacak kadar kalmişti.1980 yilinda turk devletinin askeri yonetime gecmesi biz kurtlerin daha da yok olmasina sebep olacakti. Cunku bu askeri darbe gorunurde ulkedeki ideolojik saplantilari yok etmeydi ama ozde kurt ulusunun imhasi idi. Cunku kurt nufusu cogalmiş ve ileride basa bela olabilecek bir hal alma ihtimaline karsi sindirilmesi ve azaltilmasi gerekiyordu. Hanedanlik zamaninda nufus eritme gibi bir sorunlari yoktu.

Cunku hanedan surekli seferler duzenleyerek ulkeler işgal ediyor ve bu işgallerde de kurt leri kullaniyordu. Bu nedenle dogal olarak nufus otomatikman kontrol altinda tutuluyordu. Ama turk devleti kurulduktan sonra hiçbir savasa girememiş.

girmediginden dolayi da eldeki kurt nufus hizla cogalmiş ve turkleri gececek duzeye gelmişti.bunun onu alinmaliydi bir sekilde. Tabi bunlar onceden planlar neticesinde yapiliyordu. Durup dururken yapilan hareketler degildi. Once senaryosu nu cizerler sonra istedikleri sekle gelmesini beklerler sonra da harekete gecerler. Boyle olmustur her zaman. Neyse turkler kendi devletini kurup yeni bir yuvaya kavustuktan sonra da hizla dunyadaki gelişmelere ayak uydurdular. Ekonomik guce ihtiyaclari vardi ve hizla ekonominin duzelmesi gerekiyordu. Hemen ekonomiyi yaratacak kaynaklarini kullanmaya basladilar. Ulkenin tum ekonomik zenginligi turkler arasinda paylastirildi.

Ulkede hizla fabrikalar iş alanlari , hava alanlari ,limanlar, maden ocaklari kuruldu. Yer ustu ve yer alti tum zenginliklerin işlenmesine baslandi. Turkler 50 yil surecek bir birlikte calisma ile ekonomik olarak cok guclendi ve ulkeyi hizla imar ederek guclerine guc kattilar. Modern dunyanin tum nimetlerinden faydalanmaya basladilar. Gelir getirici tum işlerde kadin erkek demeden calistilar. Ama kurdistan bolgesi hala ortacag donemini yasiyordu. Kurtlere hic bir yatirim yapilmiyor kurt bolgelerinde insanlar kahvehane koselerinde buyuk bir nufus olarak omur tuketiyordu egitim yoktu. Meslek yoktu. Kurtlerin meslek sahibi olacaklari ortamlar yoktu. Tum ortamlar once turklere tahsis ediliyordu. Kadin erkek iş yapabilen her turk e iş ve meslek verilmişti. Yuksek egitimler de alarak elde ettikleri ekonomik zenginliklerle de hayatlari son derece rahat ve garantide idi. Cunku devlet onlarindi ve onlar kurmustu.onlarin kadinlarinin da calisma hayatina etkin olarak katilmasi ile turkler mukkemmel bir basari elde etmiş oldular.dunya devletlerinden de kendilerini ileri goturecek teknolojileri aldilar ve o devletlerden madi ve manevi destek de aldilar.kurtler de kahvede içtikleri cayin parasini nasil odeyebileceklerinin telasi icinde idi.turkler icin boyle bir sorun yoktu. Onlar murrefeh olmustular cunku. kurtler onlar icin ayak işcisi idi gercek hayatta. Cok yogun emek gerektiren bedensel işler icin kurtleri kullaniyorlardi cok dusuk bir ucret karsiliginda bunu rahat yaptirabiliyorlardi. Ve kurtleri hic bir zaman kendileri ile bir gormediler. Gormeleri de gerekmiyordu. Cunku kurtler her zaman aptalca hareket etmişlerdi tarihleri boyunca ve bir aptal ile muhatap olmak ancak aptallik olurdu.. bu tum egemen devletlerin egemenligi altinda tuttuklari milletlere uyguladigi bir sistemdi cunku. o istemiyorsa ben niye vereyim ki. Sistemi. Kurtler in işi belliydi zaten modern devlet yapisi icinde , amelelik ,irgatlik,gotur getir işleri,garsonluk,bu tur gelir getirmeyen bu gun kazandigini ayni gun tuketen işlerlikteki sistem .kurtler Yoksulluk sahipsizlik ,orgutsuzluk, kimliksizlik ,idealsizlik pencesinde ne yapacagini bilmeden oylece duruyorlardi. Aileler parcalaniyor kurt erkegi cok perişan bir durumda idi. Cunku kurt kadini calismiyordu evde hapisti. Dunyadan habersiz , egitimsiz mesleksizdi kadin nufusun yuzde 98 i eve kapali idi bu da cok buyuk bir emek kaybi ve bir o kadar da tuketimi simgeliyordu. Kurt erkegi kendi cehaleti ve beceriksizligi ile birlikte kurt kadininin bu derdi de yuk olarak onda gorunuyordu. Kurt erkegi calisir kadinini besler mantigi ile kadinin sosyal hayata girmesi engellenir tek basina carsiya bile gitme izni bile yoktu. Oysaki turk kadinlari yuksek ogrenimler gormus, belli bir işi yonetecek pozisyona gelmiş ve binlerce insani sevk ve idare edecek pozisyon sahibiydi. Yani turk kadini kurt kadinindan binlerce kat daha uretken yaratici, soz sahibi, ve binlerce kat utsundu. İslamiyet ile birlikte ve stratejik osmanli ve arap politikalari sonucu kurt kadini eve hapsedilmişti. Kurt kadininin gercek yasami bitkisel hayatta yatalak olan bir hastanin hayati ile ayni idi.ve egitimli kadinin buyuttugu bir cocuk ile egitimsiz ve hic bir egitim almamiş kendi kaldigi evin bahcesinden baksa yer gormemiş bir kurt kadinin yetiştirecegi cocuk un gelecegini siz dusunun.. turk egitim sisteminde turkceyi ogrenmiş ve daha yuksek okullara girmeyi basarmiş kurt genclerinin ileride topluma onculuk etmemeleri icin bunlara da binlerce tuzaklar kuruluyordu. Kurt genclerinin sadece turkceyi ogrenebilecekleri ilk ve orta okullarda tutmak icin ve ileriye gidememeleri icin bilincli olarak eksik egitim verilirdi gizliden. Bu eksik egitim ogrencinin dersi bir butun olarak ogrenmemesi, sadece git gellerle belli yillarini kontrol altinda tutmak ve enfaatlerini koruyacak sekilde beyinlerinin yikanmasi seklinde idi. Bunun acisini ileride kurt gencleri agir sekilde de odeyecekleridi tabiî ki . planlar vardi ve kusursuz işliyordu. Oncelikle kurt genclerinin icinde cok zeki olanlarin tasfiyesi geliyordu. Bilincli olarak kurt zeki ogrenciler kişkirtilir. Okuldan sogutularak egitim almalari engellenirdi. Cok sadik ve aptal ogrencilere yuksek notlar verilerek birer reklamci gibi toplumun icine salinirlardi. Ne kadar basarili olduklarini anlatirdilar. Bu da keklik misali diger turdeşlerini de sisteme cekmeye yariyordu. 1970-ve 80 lerde dunya devletleri arasindaki bloklasma ve turkiyenin bati yanlisi bir tavir takinmasi ile batidan ve avrupadan buyuk yardimlar gelmeye basladi turklere. Cunku turkiye Avrupa ve batinin korkusu olan kominizmin Rusya dan avrupaya ve batiya kaymasini engellemek icin turkiye sinir gorevi ustlenmişti. Ve bu sayede cok buyuk yardimlar alarak bolgede cok guclu bir devlet durumuna geldi. Bunu firsat bilen turkler hizla bir proje yapti bu plan ile birlikte kurtleri imha edebilecek ve dunyanin haberi bile olmayacakti. Tabi bunun kilifi da hazirdi . kominizm.hayatlari boyunca tek kelime rusca bilmeyen ve hic bir okul yuzu gormeyen kurtler nedense birden akademisyenlerin bile anlamakta zorluk cektigi bir ideoloji ile ilişkilendirilir. Hizla kominist oldugunu soyleyen kucuk capli organizasyonlar turemeye baslar. Ve bunlarin ilk hedefi de kurt gencleri olur. Hemen kominist eserler turkceye cevrilir. Ve bu kurt genclerine bedava olarak dagitilir. devleti ,kimligi, fabrikasi, uretimi olmayan kurt toplumunun devlet kurma planlari yapmasi gereken gencleri sonradan agir bedeller odeyerek aci gercegi ogreneceklerdi tabi sag kalanlar.. kitaplar bedava veriliyordu. Orgutler devletin gizli elemanlari tarafindan kuruluyor ve bu orgutlerin beyin






Navnîşana ev nûçe jê hatî: PDK-XOYBUN; wiha, di xizmeta, Kurd û Kurdistanê daye : Pirojeya Kurdistana Mezin, Pirojeyên Aborî û Avakirin, Pirojeyên Cand û Huner, Lêkolîna Dîroka Kurdistanê, Perwerdeya Zimanê Kurdî, Perwerdeya Zanîn û Sîyasî, Weşana Malper û TV yên Kurdistane.
http://www.pdk-xoybun.com - www.xoybun.com

Bo ev nûçe navnîşan:
http://www.pdk-xoybun.com - www.xoybun.com/modules.php?name=News&file=article&sid=6555