PDK-XOYBUN; wiha, di xizmeta, Kurd û Kurdistanê daye : Pirojeya Kurdistana Mezin, Pirojeyên Aborî û Avakirin, Pirojeyên Cand û Huner, Lêkolîna Dîroka Kurdistanê, Perwerdeya Zimanê Kurdî, Perwerdeya Zanîn û Sîyasî, Weşana Malper û TV yên Kurdistane.

15. 10. 2004 — DR. Şıvan ın Geleneğinden Gelen sayın Okuyucu; 14.10.2004 tarihinde Rizgarî Online Forumuna astığınız yazıyı okudum ve birhayli duygulandım. Bu Resim şeridine; http://www.xoybun.com/modules/Content/print.php?pid=1196 ( Resim şeridine ) birçok kişiye yer vermemize olan eleştirinizi haklı bulmuyorum. Çünkü birazda olsa Kürd Ulusal Kurtuluş Mucadelesine emeğı geçen kişi benim nezdimde kutsaldır. Dostane tutumun saygısına kısa kesiyorum. Ayreten inanmanızı istiyorumki bu resîm şeridi iki Saidi yanyana getirmek için hazırlandı. Bu amacımızı bilen bir kaç yurdsever şahidim vardır. Malesef şimdiye kadar Dr. Sivan ın fotografını halen bulmuş değilim. Siz ve tüm yürtsever kürdlerden ricam bir an önce Dr. Sivan ve arkadaşlarının fotografını bize ülaştırmanızdır.

Sizin Rizgarî Online Forumuna astığınız yazınızı beğeniyorum ve bu sebeplen, kürd ulusu tarafından okunması için aşağıda yayınlıyoruz.

Ali cahit Kiraç
alicahitkirac@yahoo.de ali_cahit_kirac@hotmail.de mirezdin@hotmail.com
pdk_xoybun@yahoo.de xoybuncom@yahoo.de

* * * * * * *

PDK - XOYBUN'UN RESİM ŞERİDİ VE DR. ŞIVAN

Geçenlerde PDK-Xoybun’un yeni açtığı Internet Sites’ne girdim. Site’de Barzani ile başlatılan hareket halindeki bir resim şeridi vardı ve fakat şeridi ifade eden, onu niteleyen bir başlık yoktu. Baktığım gün’ Şerit, Barzani ile başlıyor, yakın Kürt siyasal tarihinin kimi şahsiyetleri ile dört parçadaki KDP’lerin ölmüş, şehit olmuş veye halen yaşayan yönetici ve önderlerinin resimleri ile başlıyor, Kendal Nezan, Kemal Burkay, Cigerxwin’le niteliği karışıyor ve Nezir Şemikanlı ile son buluyordu.

Doğrusu ben, ilk anda Şerid’i Yakın Kürd siyasi tarihinin belli başlı önderlerini yansıtıyor diye düşünmüş ve haliyle Dr. Şıvan’ı da aramıştım ve şerit devam ederken zaten mantığım kilitlendi. Zira şeritte öyle bir bileşim vardı ki, hiçbir mantık ölçüsüne sığmıyordu: Bu şerit, ne Kürt tarihinin belli başlı simalarını, ne KDP’lerin belli başlı önderlerini, ne de belli başlı Kürt büyüklerini vb. kategorilerin hiç birisini yansıtmıyordu. Bu yana vurdum, o yana vurdum boşuna...

Bu tür yayınların illaki bir başlıkları olmayabilir; ama bir mantığı olmak durumundadır ki, insan baktığı zaman, amacına uygun bir imaj veya izlenim edinebilsin ve tabii yayınlayanlar açısından da neyse amacınahizmet edebilsin.

Ben daha o gün, genel olarak yöntem, tarihe yaklaşım ve özel olarak da Dr. Şıvan’ın sansürlenmesiyle ilgili dostane bir uyarı yazısı yazmayı düşünmüştüm. Site’ye bu gün de girdim; çok şükür, şerit, ”Tekoşingerén Kurda”adı altında bir başlığa kavuşmuştu ama, ”problematiği” de bir hayli artmıştı. Zira kimler yoktu ki... Sakın yanlış anlaşılmasın; oradaki insanların tümüne saygım var, ancak herhangi bir Kürt vatandaşı, ”niye benim de orada resmim yok?” diye sitesa hiplerine bir soru yöneltse, ne cevap vereceklerini çok merak ediyorum doğrusu…

Belki yardımcı olur diye onlara bir olay anlatıp asıl konuma geçeceğim: Bir zamanlar, Stockholm’de birkaç örgütün çağrısıyla, kimi bağımsız kadroların da davet edildiği, güçbirliğini amaçlayan bir tartışma toplantısı düzenlenmiş ve şahıs olarak ben de çağırılmıştım. Toplantı dönüşünde, semt treninde, eski bir siyaset arkadaşımla karşılaştım ve toplantıdan, katılımcılardan bahsettim: ”Peki, beni niye çağırmamışlar?”diye tepki gösterince; ben, ” bu hususu sorup tartıştık, çağırıcılar, ’Belli başlı Kürt şahsiyetleri’ni ölçü alarak çağrıyı yaptıklarını belirttiler” deyince, Arkadaşım: ”çağırdıkları şahsiyetli de ben şahsiyetsizmiyim?” diye cevapladı.

Yöntem ile ilgili bu eleştiriden sonra bu yazıyı bana yazdıran asıl konuya girmek istiyorum. Bu yazıdan amacım, o arkadaşları yipratmak değil, aksine dosatane ve yapıcı bir eleştiri ile siyasi bir görevimi yapmak, ulusuma hizmet etmektir.

Ben, DR. Şıvan (Sait Kırmızıtoprak) geleneğinden gelen bir Kürdüm. Biliniyor k,i yakın tarihimizde, geleneğini temsil etmek iddiasında bulunduğunuz TKDP ile T-KDP genel sekreterleri olan Sait Elçi ile Sait Kırmızıtoprak’ın şehit düşmeleriyle sonuçlanan talihsiz bir olay yaşandı .Bu talihsiz olay yaşandığı sırada, aktif siyaset içinde olan birisi olarak, bu kayıpların Kürt siyasal hareketinde yarattığı boşluğu ve olayın kendisinin taraflar üzerinde ve yaptığı ideolojik ve politik çarpıtmaların ve örgütsel düşmanlıkların günümüze kadar uzanan etkilerini bilen ve yaşayanlardan birisiyim. Faraziyeler üzerinde konuşmak istemem ama, eğer bu talihsiz olay yaşanmasaydı, IKDPdahil, biribirimize karşı düşmanca belirlemeler yapıp tutumlar almazdık ve Kuzey’deki Kürt hareketi, ideolojik, politik ve örgütsel olarak farklı bir yol izleyebilirdi ve biz, yani Kuzey Kürtleri, bu gün siyasai olarak farklı bir yerde olabilirdik. Ama bu faraziyeyifazla uzatmadan gerçek duruma dönmeliyim :

Bu talihsiz olayın daha fazla siyasetimize zarar vermesini engellemeli, tarih olmuş bu olaydan çıkaracağımız derslerle siyasetimizi doğrultmalı, yolumuzu aydınlatmalıyız !..

Bir taraftan olayı açığa kavuşturmaya çalışmalı ve fakat olay nasıl ceryanetmiş olursa olsun, günümüze ve geleceğimize zarar vermek siyasetimizi olumsuz etkilemek yerine, olaydan dersler çıkarmalıyız. İddia edildiği gibi DR. Şıvan, Sait Elçi’yi öldürmüş veya öldürtmüş bile olsa- ki Dr.Şıvan geleneğinden gelip de böyle düşünenler de yok değil- bu ”fahiş yanlış”a rağmen, DR. Şıvan’ın Kürt siyasal hareketindeki rolü ve yeri tartışmasızdır. Buna duygusal veya keyfi yaklaşmak, ulusumuzun siyasal mücadelesine bir şey kazandırmaz, aksine çok şey kaybettirir. Tarihe objektif ve ”rahat” baktığımız zaman, ulus ve siyaseti olarak belleğimiz ve aklımız daha güçlü, gözlerimiz daha keskin ve yolumuz daha aydınlık olur.

Tarihe böyle bakanlarımız ve dolayısıyla bu siyasi aklı, beceriyi ve olgunluğu gösterenlerimiz de vardır. Stockholm’de TKDP ile T-KDP geleneğinde gelenlerin de içinde olduğu ”Armanc” olarak bilinen Dernek’te iki Said’in resimleri yan yana asılıdır ve bunun her görene verdiği mesajın yukarıda anıldığı gibi olumlu olduğu açık ve kesindir.

Sizlere önerim Dr. Şıvan’ın resmini Sait Elçi’nin resminin yanına asıp tarihimizi barıştırın ki, her ulustan çok ihtiyacımızın olduğu barış ve kardeşlik,ulusumuz arasında gelişip güçlensin veulusumuz güç bulsun….

DR. Şıvan Geleneğinden Gelen Okuyucu